çoğumuz

listen to the pronunciation of çoğumuz
Турецкий язык - Английский Язык
most of us
çoğu
often

Cheese often lures a mouse into a trap. - Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.

The transition from farm life to city life is often difficult. - Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.

çoğu
{i} most

Most parents see their own children as the best in the world. - Çoğu ebeveyn, kendi çocuklarını, dünyada en iyi olarak görüyor.

Most children hate school. - Çoğu çocuk okuldan nefret eder.

çoğu
predominantly
çoğu
many

The coach called off the game because many of the players were down with the flu. - Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.

Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town. - Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.

çoğu
mostly

They were mostly women. - Onlar çoğunlukla kadındı.

Success depends mostly on effort. - Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

çoğu
many of them
çoğu
most of

While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that. - Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.

He spent most of the time at his summer home. - O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

That company deals mainly in imported goods. - O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.

The audience consisted mainly of students. - Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

I've done that more than most people have. - Onu çoğu insandan fazla yaptım.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çoğumuz в Турецкий язык Турецкий язык словарь

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar