ölçülebilir

listen to the pronunciation of ölçülebilir
Турецкий язык - Английский Язык
measurable

The scientific method accounts for measurable uncertainties. - Bilimsel yöntem, ölçülebilir belirsizlikleri açıklar.

finite
mensurable
quantifiable
ölçülebilir taşınabilir istihbarat muhabere sistemi
(Askeri) scalable transportable intelligence communications system
ölçülebilir özellik
(Denizbilim) morphometric character
ölçülebilir şekilde
measurably

The initiative measurably improved quality of life for the villagers. - Girişim, köylüler için yaşam kalitesini ölçülebilir şekilde artırdı.

ölç
quantify
ölç
{f} measure

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

He measured the length of the bed. - Yatağın uzunluğunu ölçtü.

ölç
admeasure
ölç
{f} measured

He measured the length of the bed. - Yatağın uzunluğunu ölçtü.

The value of a good education cannot be measured in terms of money. - İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.

ölç
{f} measuring

ׁWe're measuring the depth of the river. - Biz nehrin derinliğini ölçüyoruz.

The thermometer is an instrument for measuring temperature. - Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.

ölç
{f} gauge

This test will gauge your reading comprehension. - Bu test senin okuma kavrayışını ölçecek.

He wears a 6 gauge earring. - O bir 6 ölçü küpe takıyor.

ölç
moderate

Good health consists of proper eating and moderate exercise. - İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.

Taking moderate exercise is good for the health. - Ölçülü düzeyde egzersiz yapmak sağlık için yararlıdır.

ölç
benchmark
Турецкий язык - Турецкий язык
Ölçme işine konu olabilir fiziksel büyüklük
ölçülebilir
Избранное