We have many things in common: hobbies, educational backgrounds, for instance.
- Ortak çok şeyimiz var: örneğin hobilerimiz, eğitim durumu.
What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?
- Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?
Japan is full of beautiful cities. Kyoto and Nara, for example.
- Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
Japan is full of beautiful cities. Kyoto and Nara, for example.
- Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.
He likes strange animals such as snakes, for example.
- O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.
Tiny animals such as krill eat plankton.
- Küçük hayvanlar, örneğin kriller plankton yerler.
He likes strange animals such as snakes, for example.
- O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.
Tiny animals such as krill eat plankton.
- Küçük hayvanlar, örneğin kriller plankton yerler.