The pilgrims brought gifts from distant lands.
- Hacılar uzak ülkelerden hediyeler getirdiler.
These flowers grow in warm countries.
- Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Poland was one of the first countries to recognize the Republic of Turkey.
- Polonya, Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülkelerden biriydi.
Holland is a small country.
- Hollanda küçük bir ülkedir.
Paraguay is a country in South America.
- Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.
America is a land of immigrants.
- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
The travelers came from many lands.
- Birçok ülkeden gezgin geldi.
America fancies itself the world's freest nation.
- Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.
- Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.
It's the second-coldest region in the country.
- Bu, ülkede ikinci en soğuk bölgedir.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
That country broke off diplomatic relations with the United States.
- O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state.
- 0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.
No sooner had the spy returned home than he was told to go to another country.
- Casus ülkesine döner dönmez başka bir ülkeye gitmesi söylendi.
He left his hometown on a cold morning.
- Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.
The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
- Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
Banks across the country had closed their doors.
- Ülke genelinde bankalar kapılarını kapamıştı.
He says he is leaving the country for good.
- O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
- Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.