Before the race, the runners have to warm up.
- Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.
In 1920s inflation was so high in Germany, it was an ordinary case to burn money to keep warm.
- 1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
Before the race, the runners have to warm up.
- Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.
Do you believe global warming is the result of human actions?
- Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
I don't pretend to understand global warming.
- Küresel ısınmadan anladığımı iddia etmiyorum.
I couldn't get warm enough.
- Ben yeterince ısınamadım.
You had better take a bath to get warm.
- Isınmak için bir banyo yapsan iyi olur.
I understand it's going to get hot again.
- Havanın tekrar ısınacağını anlıyorum.
In 1920s inflation was so high in Germany, it was an ordinary case to burn money to keep warm.
- 1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
I found it fascinating what you were saying about global warming.
- Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.