We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
Tom has a very good singing voice.
- Tom'un çok iyi bir şarkı sesi var.
Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
- Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
I like to sing songs.
- Şarkı söylemekten hoşlanıyorum.
I found the lyrics, but I can't copy paste them.
- Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.
I sometimes translate lyrics for my wife.
- Bazen karım için şarkı sözleri çeviririm.
What's your favorite song lyric?
- Gözde şarkı sözün nedir?
How good is Tom as a songwriter?
- Tom bir şarkı sözü yazarı olarak ne kadar iyidir?
You don't like pop songs, do you?
- Pop şarkıları sevmezsin, değil mi?
Do you like listening to music or singing songs?
- Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?
Singing in a choir is good for the soul.
- Koroda şarkı söylemek ruh için yararlıdır.