Определение şehir в Турецкий язык Английский Язык словарь
- town
In towns, speed is limited to 50 km/h.
- Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
In towns, speed is limited to 50 km/h.
- Şehirlerde hız sınırı 50 km / h dir.
- city
Tokyo is a very big city.
- Tokyo çok büyük bir şehirdir.
Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
- Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
- city, town kent
- urban
A carcass has been found at the urban park.
- Şehir parkında bir iskelet bulundu.
Recreational drug use inspires many urban legends.
- Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.
- province
Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
- Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.
- (Bilgisayar) home city
- (Bilgisayar) city/state
- (Bilgisayar) city/town
- city economy
- york
New York is one of the largest cities in the world.
- New York dünyadaki en büyük şehirlerden biridir.
New York is a big city.
- New York büyük bir şehir.
- burg
It's the best burger in town.
- Bu, şehirdeki en iyi burger.
- şehir merkezinde
- downtown
There are many hotels downtown.
- Şehir merkezinde çok sayıda otel var.
Tom and Mary meet in downtown Boston once a month.
- Tom ve Mary ayda bir kez Boston'da şehir merkezinde buluşurlar.
- şehir dışı
- out of town
Tom was out of town last week.
- Tom geçen hafta şehir dışındaydı.
Tom is still out of town.
- Tom hala şehir dışında.
- şehir dışı
- the country
- şehir halkı
- town
- şehir merkezi
- town
I could ask Tom to show you around town.
- Tom'un sana şehir merkezini gezdirmesini isteyebilirim.
Our office is located in the center of the town.
- Ofisimiz şehir merkezinde bulunuyor.
- şehir cereyanı
- drafts of the city
- şehir meydanı
- Town square, civic center, city square, urban square, market square, public square, plaza (from Spanish), piazza (from Italian), place (from French)
- şehir planlama
- Town planning
- şehir başkanı
- portreeve
- şehir buradan çok mu uzak
- Is the town far from here
- şehir devleti
- city-state
- şehir devleti
- city state
- şehir düzenlenmesi
- urban renewal
- şehir dışı çek
- (Ticaret) out-of-town check
- şehir dışına
- downstate
- şehir dışına
- upstate
- şehir dışına
- uptown
- şehir dışında
- upstate
- şehir dışında
- uptown
- şehir dışında
- downstate
- şehir dışında bulunan
- out of town
- şehir dışında yerleşen insanlar
- overspill
- şehir dışında zenginlerin yaşadığı yerleşim yeri
- exurb
- şehir dışındaki
- upstate
- şehir dışındaki liman
- outport
- şehir dışındaki lüks sitede yaşayan kimse
- exurbanite
- şehir dışındaki zengin siteleri
- exurbia
- şehir evi
- town house
- şehir gerillası
- urban guerilla
- şehir halkı
- city
- şehir halkı
- townspeople
- şehir halkı
- townsfolk
- şehir haritası satın almak istiyorum
- I would like to buy a map of the city
- şehir hayatına alıştırmak
- citify
- şehir ile ilgili
- civic
- şehir ile ilgili olarak
- civically
- şehir içi
- local
- şehir içi görüşme
- local call
- şehir içi konuşma
- local call
- şehir krokisi
- street map
- şehir kültür merkezi
- civic center
- şehir kırlangıcı
- house martin
- şehir manzarası
- townscape
- şehir meclisi
- city council
- şehir merkezi
- downtown
Tom and Mary meet in downtown Boston once a month.
- Tom ve Mary ayda bir kez Boston'da şehir merkezinde buluşurlar.
Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.
- Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen.
- şehir merkezi
- downtown area
Do you have a map of the downtown area?
- Şehir merkezi haritan var mı?
- şehir merkezi
- town center
- şehir merkezindeki
- downtown
I love downtown Boston.
- Şehir merkezindeki Boston'u seviyorum.
We should try that new restaurant downtown.
- Şehir merkezindeki şu yeni restoranı denemeliyiz.
- şehir merkezine
- down
Tom went downtown to do shopping.
- Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.
I need to go to downtown.
- Şehir merkezine gitmeliyim.
- şehir merkezine doğru
- downtown
- şehir merkezine giden
- down
What platform does the downtown train leave from?
- Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?
What number is the downtown train?
- Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?
- şehir merkezine giden tren
- downtown train
- şehir merkezine gitmek ne kadar sürer
- How long will it take to go downtown
- şehir merkezine tarafta
- Which way is downtown
- şehir meydanı
- plaza
- şehir ne kadar uzaklıkta
- How far is it to the town
- şehir plancılığı
- city planning
- şehir plancısı
- city planner
- şehir planlaması
- town planning, urban planning
- şehir planlayıcısı
- urban planner
- şehir plânlamacısı
- developer
- şehir plânlaması
- town planning
- şehir plânlaması
- urban planning
- şehir suyu
- company's water
- şehir turu var mı
- Is there a city tour here
- şehir ve sanayi atıkları
- (Hukuk) urban (municipal) and industrial wastes
- şehir şebekesi
- mains
- güzel şehir
- beautiful city
- hangi şehir
- which town
- şehir içi
- inner city
- şehir merkezi
- civic center
- şehir merkezi
- centrum
- şehir gibi
- city like
- şehir içinden
- through the province
- ana şehir
- Main cities
- büyük şehir
- big city
A big city is full of snatchers.
- Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
This magazine is available in any big city in Japan.
- Bu dergi Japonya'daki herhangi bir büyük şehirde mevcut.
- kardeş şehir
- Sister city
- kardeş şehir
- sister cities
- Şehir merkezi
- city centre
A visit to the city centre, listed as a UNESCO World Heritage Site, is a must.
- Bir UNESCO Dünya Mirası Yeri olarak listelenen şehir merkezine bir ziyaret bir zorunluluktur.
It's not safe in the city centre after midnight on weekends because of all the drunks roaming the streets.
- Hafta sonları gece yarısından sonra şehir merkezi güvenli değildir, çünkü bütün sarhoşlar sokaklarda dolaşırlar.
- şehir merkezi
- ski center
- şehir merkezi
- the city centre
- bant şehir
- linear town
- beni şehir merkezine bırakabilir misiniz
- Can you drop me off downtown
- beni şehir merkezine götürün lütfen
- Take me downtown please
- bir şehir haritası rica ediyorum lütfen
- please give me a map of the city
- büyük ve gösterişli şehir
- Babylon
- büyük şehir
- metropolis
- büyük şehir
- wen
- eski şehir
- old town
- eski şehir taşı
- meerschaum
- hangi otobüs şehir merkezine gidiyor
- Which bus goes to downtown
- hangi şehir
- What city
- havayolu şirketi şehir ofisi
- air terminal
- hayali altın şehir
- El Dorado
- kutsal şehir
- Holy City
- merkezi şehir
- central city
- nereden bir şehir haritası satın alabilirim
- Where can I buy a map of the town
- sıhhi şehir çöplükleri
- sanitory land fills
- tarihi şehir
- a town with a past
- turizm ve şehir planlaması
- tourism and city planning
- verilen şehir
- (Bilgisayar) issued city
- yatakhane şehir
- dormitory town
- yeni şehir
- satellite town
- şehir dışı
- {i} upstate
- şehir dışı
- longdistance
- şehir merkezi
- midtown
- şehir suyu
- municipal water
- şehir suyu
- urban water
- şehir suyu
- city water