I hope to get in shape for summer swimsuit season.
I guess I'd better get my room in shape if I have guests.
I can't make out these figures.
- Bu şekilleri anlayamam.
These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
Our political system was shaped by feudal traditions.
- Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.
It is said that cats can change shape.
- Kedilerin şekil değiştirebildikleri söylenilmektedir.
I formulated it wrongly.
- Onu yanlış şekilde formüle ettim.
A form appeared in the darkness.
- Karanlıkta bir şekil belirdi.
Patterns of married life are changing a lot.
- Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
The victim's body was lying face down on the rug.
- Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu.
If you talk to me that way again, I'm going to smash your face in.
- Benimle tekrar o şekilde konuşursan, yüzünü parçalayacağım.
The refugee crossed the line safely.
- Mülteciler güvenli bir şekilde sınır çizgisini geçtiler.
You have to read between the lines to get the most out of anything.
- En iyi şekilde yararlanmak için satır aralarını iyi okumak zorundasın.
A wise man would not act in that way.
- Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
Hanako turned out to be a surprisingly nice person.
- Hanako'nun şaşırtıcı şekilde hoş bir insan olduğu ortaya çıktı.
The plane turned sharply to the right just before it crashed.
- Uçak parçalanmadan az önce, keskin bir şekilde sağa döndü.