We don't want to humiliate them.
- Biz onları küçük düşürmek istemiyoruz.
I just want to humiliate her.
- Ben sadece onu küçük düşürmek istiyorum.
That store had to reduce their prices.
- O mağaza, fiyatlarını düşürmek zorunda kaldı.
He had to reduce the price of his wares.
- O mallarının fiyatını düşürmek zorunda kaldı.
Tom seems to be unwilling to lower the price.
- Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.
What are some foods you can eat to lower your cholesterol?
- Kolesterolünü düşürmek için yiyebileceğin bazı yiyecekler nedir?