a person who administers the rules of the game of gridiron on the field

listen to the pronunciation of a person who administers the rules of the game of gridiron on the field
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person who administers the rules of the game of gridiron on the field в Английский Язык Турецкий язык словарь

official
memur

Sorumlu memur içeri girmeme izin verdi. - The official in charge let me in.

Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi. - The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.

official
resmi

Tayca, Tayland'ın resmi dilidir. - Thai is the official language in Thailand.

Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur. - The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.

official
yetkili

Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor. - Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.

O, bu kasabanın sakinleri tarafından bir yetkili seçildi. - He was elected an official by the inhabitants of this town.

official
(isim) memur
official
(Tıp) ofisiyal
official
resmi memur
official
görevli

Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi. - A customs official asked me to open my suitcase.

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

official
(Spor) hakem
official
resmi yetkili
official
(Kanun) resmi sıfatı haiz
official
memurlar

Gümrük memurları kutuları inceledi. - The customs officials examined the boxes.

Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir. - Some officials may have been corrupted.

official
(Tıp) Tıp heyeti tarafından tasdik ve kabul olunmuş (ilaç), officialis
official
memuriyete ait
official
kırtasiyecilik
official
{s} devlet

Devlet başkanına yalnızca yüksek memurlar ulaşabiliyordu. - Only high officials had access to the President.

Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi. - The United States has officially ended economic sanctions against Burma.

official
officiallyresmen
official
officialdom memur sınıfı
official
memura yakışır
Английский Язык - Английский Язык
official
a person who administers the rules of the game of gridiron on the field

    Расстановка переносов

    a per·son who administers the Rules of the game of grid·i·ron on the field

    Турецкое произношение

    ı pırsın hu ädmînîstırz dhi rulz ıv dhi geym ıv grîdayırn ôn dhi fild

    Произношение

    /ə ˈpərsən ˈho͞o adˈmənəstərz ᴛʜē ˈro͞olz əv ᴛʜē ˈgām əv ˈgrədˌīərn ˈôn ᴛʜē ˈfēld/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ædˈmɪnɪstɜrz ðiː ˈruːlz əv ðiː ˈɡeɪm əv ˈɡrɪdˌaɪɜrn ˈɔːn ðiː ˈfiːld/
Избранное