Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
- Death is an integral part of life.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
- This theory consists of three parts.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu.
- The police regarded him as a party to the crime.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
- Tom admitted that it was partially his fault.
Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
- I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
- What is the hard part of learning Japanese?
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
- Who was at the party beside Jack and Mary?
Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim.
- I will love you for better for worse till death us do part.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
- The day came at last when he had to part from her.
O, evinden ayrılmak istemedi.
- He didn't want to part with his house.