act of injecting; substance which is injected

listen to the pronunciation of act of injecting; substance which is injected
Английский Язык - Турецкий язык

Определение act of injecting; substance which is injected в Английский Язык Турецкий язык словарь

injection
(İnşaat) püskürtme
injection
(Tıp) içitim
injection
(Tıp) injeksiyon
injection
(Tıp) şırınga
injection
(Kimya) iğne yapma
injection
iğne

Sami zehirli iğneyle ölüme mahkum edildi. - Sami was sentenced to die by lethal injection.

Tom bu gece öldürücü iğneyle ölecek. - Tom is to die by lethal injection tonight.

injection
{i} zerk
injection
{i} lavman
injection
enjeksiyon,enjekte
injection
{i} enjekte etme
injection
injection cock püskürtme musluğu
injection
{i} enjeksiyon

Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç. - An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.

Mary her 3 ayda bir Botox enjeksiyonları alır. - Mary receives Botox injections every 3 months.

injection
içeriye atılan şey
injection
(Tıp) Enjeksiyon, ilaçların şırınga ile vücuda zerki
injection
islim kazanına soğuk su sıkma
injection
konu dışı bir fikri ortaya atma
injection
{i} sokulma
Английский Язык - Английский Язык
{i} injection