Buraya yakın bir askeri üs var.
- There is a military base near here.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Size istikrarlı bir taban maaş artı satış komisyonu ödenecektir.
- You will be paid a stable base salary plus commissions on sale.
Koninin tabanı bir dairedir.
- The base of a cone is a circle.
Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.
Temelsiz spekülasyonlar.
- Baseless speculations.
Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.
- Some people like baseball, others like soccer.
Bodrum duvarında bazı çatlaklar var.
- There are some cracks in the basement wall.
Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi.
- The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.
Hiçbir şey korkuya dayalı saygıdan daha aşağılık değildir.
- Nothing is more contemptible than respect that is based on fear.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Kar fırtınasında ana kampımıza geri dönmeyi çok zor bulduk.
- We found it very hard going back to our base camp in the blizzard.
Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.
- Science is based on careful observation.
Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır.
- His ideas are based on his experience.
Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
- This story is based on facts.
Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır.
- His ideas are based on his experience.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
- Geometry is based on points, lines and planes.
Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- Our company's base is in Tokyo.
Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
- Corsairfly is an airline based in Paris.
Doğrulama yöntemi Bowling'in raporlarına da dayanıyordu.
- The validation methodology was based also on Bowling's reports.
Tom bodruma doğru yürüdü.
- Tom walked down into the basement.
Beyzbol sezonu başladı.
- Baseball season has begun.
Muhtemelen Başbakan, dinî değerlere dayalı siyaseti kast ediyordur.
- Probably, the prime minister means 'politics based on religious values.'
Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
- Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
Spordan hoşlanır mısın? Evet, özellikle beyzboldan hoşlanırım.
- Do you like sports? Yes, I especially like baseball.
A supporting, lower or bottom component of a structure or object.
The logarithm to base 2 of 8 is 3.
A safe zone in the children's games of tag and hide-and-go-seek.
Firstly, I continue to base most species treatments on personally collected material, rather than on herbarium plants.