belonging to a religious order; bound by vows

listen to the pronunciation of belonging to a religious order; bound by vows
Английский Язык - Турецкий язык

Определение belonging to a religious order; bound by vows в Английский Язык Турецкий язык словарь

religious
dinsel

Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler. - People who want to share their religious views with you almost never want you to share yours with them.

Dinsel inancımı yitirdim. - I've lost my religious faith.

religious
{s} dini

O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var. - That religious cult has got some pretty off the wall ideas.

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler. - Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.

religious
{s} dindar

Başka ülkelerden insanlar sık sık Japonların yeterince dindar olmadığını söyler. - People in other countries often say that the Japanese are not religious enough.

İnkalar dindar insanlardı. - The Inca were religious people.

religious
{s} inançlı

Tom inançlı değildir. - Tom is not religious.

religious
müslüman
religious
mütedeyyin
religious
{s} derin

Leyla'nın derin dinsel inançları vardı. - Layla had deep religious convictions.

religious
{s} din

Ateizm dinî bir inanç değildir. - Atheism isn't a religious belief.

O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var. - That religious cult has got some pretty off the wall ideas.

religious
religiouslydindarane
religious
rahip
religious
{s} çok dikkatli
religious
rahibe
religious
dini vazife imiş gibi
religious
mezhebe ait
religious
(sıfat) dindar, inançlı, sofu, dinsel, dini, din, tarikata ait, diyanet, derin
religious
{s} tarikata ait
religious
din adam

Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı. - The religious man remained kneeling for hours.

Tom bir din adamı değildi. - Tom wasn't a religious man.

Английский Язык - Английский Язык
religious