formidably, dreadfully, violently

listen to the pronunciation of formidably, dreadfully, violently
Английский Язык - Турецкий язык

Определение formidably, dreadfully, violently в Английский Язык Турецкий язык словарь

terribly
çok fena
terribly
çok

Fadıl bir şeylerin çok yanlış olduğunu biliyordu. - Fadil knew that something was terribly wrong.

Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm. - I'd love to help you out, but I'm terribly busy.

terribly
çok kötü
terribly
son derece

Bruce kız arkadaşı onu terk ettiğinde son derece üzülmüştü, ama kısa sürede atlattı. - Bruce was terribly upset when his girlfriend left him, but he soon got over it.

Oh, son derece üzgünüm. - Oh, I'm terribly sorry.

terribly
korkunç bir şekilde

Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş... - Serbian trains are terribly slow.

O korkunç bir şekilde yanlış olurdu. - That would be terribly wrong.

terribly
müthiş
terribly
berbat/korkunç şekilde
terribly
berbat bir şekilde

Tom'a berbat bir şekilde muamele edilmişti. - Tom was treated terribly.

Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm. - My puppy died, and I'm terribly upset.

terribly
aşırı

Aşırı derecede pahalı. - It's terribly expensive.

Bu hafta her ikimiz için de aşırı yoğundu. - This week has been terribly busy for both of us.

Английский Язык - Английский Язык
{a} terribly