Thanks for volunteering.
- Gönüllülük için teşekkürler.
Experience in volunteering can make you more employable.
- Gönüllülük deneyimi, sizi daha fazla istihdam edilebilir kılabilir.
This organization relies entirely on voluntary donations.
- Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.
ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
- ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
She resolved to work as a volunteer.
- O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.
Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
- Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
Tom is willing to try anything.
- Tom bir şey denemek için gönüllü.
Tom doesn't think Mary would be willing to lend him her guitar.
- Tom Mary'nin ona gitarını vermek için gönüllü olacağını düşünmüyor.
Did Tom sign that confession voluntarily?
- Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?
Tom did it voluntarily.
- Tom onu gönüllü olarak yaptı.