I want to return to work.
- İşe geri dönmek istiyorum.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
He wants to go back to the wild.
- O, vahşi hayata geri dönmek istiyor.
Tom had to go back the way he'd come.
- Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı.
We'll have to come back.
- Geri dönmek zorunda kalacağız.
I don't want to come back here ever again.
- Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
- Onu son kez aradığımda, bana İtalya'ya geri dönmek istediğini söyledi.
Tom has to get back to work.
- Tom işe geri dönmek zorunda.
I want to return to work.
- İşe geri dönmek istiyorum.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
We're going to have to turn back.
- Geri dönmek zorunda kalacağız.
It's too late to turn back now.
- Şimdi geri dönmek için çok geç.
Turkish envoy heads back to united states.
When do you have to be back in Boston?
- Boston'a ne zaman geri dönmek zorundasın?
Tom doesn't have to be back until tomorrow.
- Tom yarına kadar geri dönmek zorunda değil.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
Dave never returned to school again.
- Dave asla tekrar okula geri dönmedi.
You should go back right now.
- Şu an geri dönmelisin.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.
- Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
I'll stay here till you get back.
- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
I wish I'd get back to my childhood again.
- Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
There is no returning to our younger days.
- Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
He is returning to this city.
- O bu şehre geri dönüyor.
After a long absence, she returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned to America.
- Amerika'ya geri döndü
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.