Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kızın altın saçı var.
- The girl has golden hair.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
- Also Felicja has blonde straight hair.
Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
- My hair is longer than Jane's is.