iştahı

listen to the pronunciation of iştahı
Турецкий язык - Английский Язык
(Konuşma Dili) be off
To be working against a present or former addiction to (something.)

I've been off drugs for almost a month.

To be away from (something.)

She's on vacation, so she'll be off the net for another week.

To leave

I'm off — see you later!.

take off, run away; go, move, leave, depart
iştah
appetite

Save your appetite for the big dinner. - İştahınızı büyük bir akşam yemeği için saklayın.

The sight of fresh lobster gave me an appetite. - Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.

iştahı açılmak
to develop an appetite
iştahı açılmak
to develop an appetite, to feel like eating
iştahı kapanmak
to lose one's appetite
iştahı kapanmak/kesilmek
to lose one's appetite
iştahı kesilme
loss of appetite
iştahı kesilmek
to lose one's appetite
iştahı olmak
have an appetite
iştahı olmamak
have no palate for
iştahı olmamak
have no appetite
risk iştahı
(Ticaret) risk appetite
iştah
stomach
iştah
desire
iştah
appetites
iştah
belly
iştah
appetence
iştah
lustiness
iştah
relish
iştah
inner man
iştah
appetite, desire for food
iştah
bodily want, desire, urge
iştah
appetite, stomach; desire, urge
iştah
appetency
iştah
lusty
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение iştahı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

iştah
Cinsel istek veya arzu
iştah
Yemek yeme isteği
İştah
iştiha