Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Yarın ben burada olacağım.
- I will be here tomorrow.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
... with a tiny universe where everything was all in one place. ...
... The place where we've seen manufacturing go has been China. China is now the largest ...