Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi.
- The stimulus package was heavily criticised.
Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor.
- All these goods are heavily taxed.
Dün çok yağmur yağdı.
- It rained heavily yesterday.
Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı.
- They could not set out because it snowed heavily.
Aşırı derecede yağmur yağıyor.
- It is raining heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
- Tom was breathing heavily.
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
- The building was heavily damaged by fire.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım.
- No matter how heavily it snows, I have to leave.
Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık.
- We were late for school because it rained heavily.