Onun fikri muhtemelen kabul edilecek.
- His opinion will probably be accepted.
Yarın muhtemelen kar yağacak.
- Probably it will snow tomorrow.
Galiba sen bugün söylediğim bir sözü anlamıyorsun.
- You probably don't understand a word I'm saying today.
Galiba sen beni hatırlamıyorsun.
- You probably don't remember me.
O büyük olasılıkla başarısız olacak.
- He will probably fail.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
- But probably I'll be the last, which is a pity.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
- But probably I'll be the last, which is a pity.
O büyük olasılıkla başarısız olacak.
- He will probably fail.
Belki de onunla seks yapmadı.
- She probably didn't have sex with him.
Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.
- I probably shouldn't have asked Tom that question.