Take as many as you want.
- İstediğin kadar çok al.
I'll give you as many as you like.
- Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.
Tom didn't love Mary as much as she loved him.
- Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu.
Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.
- Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor.
Have you ever sweated this much?
- Hiç bu kadar çok terledin mi?
I never knew swimming could be this much fun.
- Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.