kullanılabilir

listen to the pronunciation of kullanılabilir
Турецкий язык - Английский Язык
usable

Is that machine still usable? - O eski makine hâlâ kullanılabilir mi?

useable
utilizable
employable
available, practicable, utilizable
availability

A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital. - Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.

applicable
practicable
available

The dictionary is now available as an app for Android phones. - Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir.

Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet. - Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.

can be used
be available

Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet. - Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.

kullanılabilir gelir
(Ekonomi) Disposable income
kullanılabilir nakit kredi
available cash in one's credit lineavailable cash credit
kullanılabilir güç
available power
kullanılabilir içerik
(Bilgisayar) available context
kullanılabilir kapasite
available capacity
kullanılabilir seçenek
(Bilgisayar) available choice
kullanılabilir ısı
available heat
kullan
{f} using

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

He broke the machine by using it incorrectly. - O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.

kullan
{f} used

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

Windows is the most used operating system in the world. - Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

kullan
used to

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

kullan
make use of

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair. - Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

Let's make use of our time wisely. - Zamanımızı akıllıca kullanalım.

kullan
{f} use

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

You used a condom for birth control, right? - Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

kullan
{f} exploit

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
wield

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Do you usually use a pick when you play the guitar? - Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?

Most of the online users I play poker with have been newbies. - Poker oynadığım çevrimiçi kullanıcıların çoğu yeniler.

reel kullanılabilir gelir
(Ticaret) real disposable income
savaşta kullanılabilir
A 1
tekrar kullanılabilir
reclaimable
tersi de kullanılabilir
reversible
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kullanılabilir в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kullanılabilir gelir
(Ekonomi) Kişisel gelirden doğrudan doğruya devlete ödenen vasıtasız vergilerin çıkartılmasından sonra kalan gelirdir
kullanılabilir
Избранное