When any pretty maiden came near the castle, she was changed into a bird, and the fairy put her into a cage, and hung her up in a chamber in the castle.
- Güzel bir kız kale yakınına geldiğinde, bir kuşa dönüştürüldü ve peri ona bir kafese koydu ve kale içindeki bir odaya astı.
Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber.
- Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.
There was nothing but an old chair in the room.
- Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
The room has two windows.
- Odada 2 tane pencere var.
The apartment consists of three small rooms and a bath.
- Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.
She rented a four-room apartment.
- Dört odalı daire kiraladı.
He closeted himself in his study.
- O kendini çalışma odasına kapattı.
Tom has a large closet in his bedroom.
- Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.
Tom became John's roommate.
- Tom John'un oda arkadaşı oldu.
My roommate is too talkative.
- Oda arkadaşım çok gevezedir.
What are you looking for in the darkroom?
- Karanlık odada ne arıyorsun?
Tom rented out his spare room to a student. The student who rented the room was Mary.
- Tom boş odasını bir öğrenciye kiraya verdi. Odayı kiralayan öğrenci Mary idi.
The spare room is ready for guests.
- Boş oda, misafirler için hazırdır.
Tom knows better than to give his real name in chat rooms.
- Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.
Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms.
- Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi.
Baskı odası.
Would you like a single room?
- Tek kişilik bir oda ister misin?
I want a single room if possible.
- Mümkünse tek kişilik bir oda istiyorum.
Do you want a single room?
- Tek kişilik oda istiyor musunuz?
I'd like to reserve a single room.
- Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
I'd like a double room.
- Çift kişilik bir oda rica ediyorum.
We'd like a double room with bath.
- Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.