You have to share the cake equally.
- Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
Mom made a cake for my birthday.
- Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
From childhood I dreamt of being a pastry cook.
- Çocukluğumdan beri bir pastacı olmayı hayal ettim.
Wrap the pastry with a banana leaf.
- Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.
Has anyone seen the paste?
- Herhangi biri pastayı gördü mü?
Would you like another piece of pie?
- Bir parça daha pasta ister misiniz?
Tom divided the pie into three equal parts.
- Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
After I pick some blueberries, I make a tart.
- Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
- The herb used in that pasta sauce might be parsley.
Tom nasıl makarna pişireceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to cook pasta.