previously; before now; sooner

listen to the pronunciation of previously; before now; sooner
Английский Язык - Турецкий язык
Daha önce, daha önce şimdi; er
earlier
daha evvel

Bana daha evvel söylemeliydin. - You should've told me earlier.

Toplantıyı bir saat daha evvel başlatmamızı önerebilir miyim? - Might I suggest that we start the meeting an hour earlier?

earlier
erken

Niçin çok daha erken söylemedin? - Why didn't you say so earlier?

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

earlier
daha erken

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin. - Had you come a little earlier, you could have met her.

earlier
sabık
earlier
eski

Hepimiz eski zamanlardan kitaplarda kalan eski yasaları duyduk, bunların çoğu birkaç kahkaha için iyidir. - We’ve all heard of outdated laws that remain on the books from earlier times, many of which are good for a few laughs.

Eskisinden biraz daha erken geldi. - He came a little earlier than he used to.

earlier
(zarf) daha evvel
Английский Язык - Английский Язык
earlier
previously; before now; sooner
Избранное