relating to a (commercial) market

listen to the pronunciation of relating to a (commercial) market
Английский Язык - Турецкий язык

Определение relating to a (commercial) market в Английский Язык Турецкий язык словарь

market
piyasa

Bunlar piyasadaki en iyi çantalar. - These are the best bags on the market.

Onlar altın piyasasını kontrol altına almaya çalıştılar. - They tried to take control of the gold market.

market
çarşı

Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir. - A friend in the market is better than money in the chest.

market
pazar

Pazarın daha zengin sektörü için çok sayıda firma yarışıyor. - Many firms are competing for the wealthier segment of the market.

O, pazarlama bölümü yöneticisidir. - He is the manager of the marketing department.

market
(Ticaret) alışveriş etmek
market
(Ticaret) alışveriş

Çocuklar için alışveriş yapmıyoruz. - We don't market to children.

Tom şu anda alışverişe mi gidiyor? - Is Tom going to the market right now?

market
satışa çıkarmak
market
borsa

New York'ta Ekim 1987 borsa krizi hâlâ etkili bir şekilde hatırlanmaktadır. - The stock market crash of October 1987 in New York is still vividly remembered.

Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı. - He made a killing by investing in the stock market.

market
talep
market
satmak

O, satmak için sığır besler. - He breeds cattle for market.

market
{f} pazarla

Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz. - With work, we can expand our markets.

İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir. - Many efforts have been make to develop market for imports.

market
market town içinde pazar kurulan ka
market
{i} panayır
market
{f} çarşıda alışveriş etmek
market
market place pazar yeri
market
{f} alışveriş yapmak
Английский Язык - Английский Язык
market

We waited to hear the latest market results.

relating to a (commercial) market

    Расстановка переносов

    re·lat·ing to a (commercial) mar·ket

    Произношение

Избранное