Even impartiality is partial.
- Tarafsızlık bile taraflıdır.
Even impartiality is partial.
- Tarafsızlık bile taraflıdır.
The party was hosted by Dan.
- Partiye Dan tarafından ev sahipliği yapıldı.
The policy of the government was criticized by the opposition party.
- Hükümetin politikası muhalefet partisi tarafından eleştirildi.
They live on the other side of the road.
- Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
Would you mind looking the other way for just a minute while I change my clothes?
- Elbiselerimi değiştirirken sadece bir dakika için diğer tarafa bakar mısın?
Tom had a propensity for looking the other way when spoken to.
- Tom'un, kendisiyle konuşulduğunda başka bir tarafa bakma huyu vardı.
The police regarded him as a party to the crime.
- Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu.
The party was organized by Mac.
- Parti Mac tarafından organize edildi.
Tom dog paddled toward the shallow end of the pool.
- Tom havuzun sığ tarafına doğru köpekleme yüzdü.
The two sides must reach an agreement in principle by the end of June.
- Haziran ayı sonuna kadar tarafların ilke anlaşmasına varmaları gereklidir.
You'll see the bank on the left hand side of the hospital.
- Hastanenin sol tarafında bankayı göreceksin.
On the other hand, there are some disadvantages.
- Diğer taraftan, bazı dezavantajları var.
I was distracted by those protesters outside.
- Benim dışarıda bu protestocular tarafından dikkatim dağıtıldı.
The wall is white on the outside and green on the inside.
- Duvar dış tarafta beyaz ve içeride yeşil.
I'm calling you on behalf of Mr. Simon.
- Bay Simon tarafından arıyorum sizi.