Tom said he had an important call to make.
- Tom yapacak önemli bir telefon konuşması olduğunu söyledi.
I'll make a phone call.
- Bir telefon konuşması yapacağım.
I'll make a phone call.
- Bir telefon konuşması yapacağım.
Where can one make a phone call?
- Biri nerede bir telefon konuşması yapabilir?