to furnish with, or unite to, a woman

listen to the pronunciation of to furnish with, or unite to, a woman
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to furnish with, or unite to, a woman в Английский Язык Турецкий язык словарь

woman
kadın

İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor. - Iran balks at release of American woman.

Kadını nerede gördün? - Where did you see the woman?

woman
{ç} wom.en (wîm'în)
woman
dili eş
woman
{i} karı

Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı. - He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.

Şu kadın onun karısı olmalı. - That woman must be his wife.

woman
dili kadın
woman

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır. - My wife Lidia is a beautiful, clever woman.

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir. - Nobody is equal to this young woman in the field of music.

woman
kadın cinsi
woman
woman hater kadın düşmanı
woman
(sıfat) kadın
woman
woman suffrage kadınların oy kullanma hakkı
woman
hanım

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

woman
bayan

Bu mektup yaşlı bayanadır. - This letter is to the old woman.

Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim. - I will marry a beautiful Estonian woman.

woman
kadınlar

Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir. - The home is the woman's world, the world is the man's home.

Английский Язык - Английский Язык
woman
to furnish with, or unite to, a woman

    Расстановка переносов

    to fur·nish with, or u·nite to, a wo·man

    Произношение

Избранное