Saçımı bukle yapmak çok zaman alıyor.
- Curling my hair takes a lot of time.
O, saçlarını bukleleli tutar.
- She keeps her hair in curls.
Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
- They want to take part in the Olympic Games.
Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.
- Our company wants to take part in that research project.
Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.
- Tom was too shy to take part in games with the other boys.
Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
- I wanted to take part in the party but I couldn't.
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.
Papua Yeni Gine'de yaşayan birçok Melanezyalının çok kıvırcık saçları vardır, değil mi?
- Most of the Melanesians living in Papua New Guinea have very curly hair, don't they?
Saçım doğal olarak kıvırcık.
- My hair is naturally curly.
I curl at my local club every weekend.