Tom duruşmayı beklerken hapistedir.
- Tom is in jail, awaiting trial.
Maria onu bekledi ama o gelmedi.
- Maria awaited him, but he did not come.
Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
- During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.