She is an expert typist.
- O bir uzman daktilocu.
Dieticians are experts in the food industry.
- Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
I'm not a specialist.
- Ben bir uzman değilim.
We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
- Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
Tom is an authority in his field.
- Tom, alanında bir uzmandır.
He's an authority in his field.
- O, alanında bir uzmandır.
You need a professional to translate this.
- Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
- Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
- Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
The judges haven't yet picked the best book.
- Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
He is a good judge of horses.
- O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
It takes years to master a foreign language.
- Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.
It's quite difficult to master French in 2 or 3 years.
- 2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.
Which foreign language are you most proficient in?
- En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?
We are looking for someone who is proficient in French.
- Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.