O, o gün çok kötü hissetti.
- She felt very bad that day.
Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.
- His behavior, as I remember, was very bad.
O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum.
- I said such horrible things to him. I feel so awful.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Tom çok yorgun görünüyor.
- Tom does seem awfully tired.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
My socks smell awful.
... That was a very bad idea. ...
... They're very bad in the area of judgment, human thinking, ...