There is a high chance of precipitation.
- Yüksek yağış olasılığı var.
Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation.
- Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.
They've had heavy rains for over a week.
- Bir haftadan daha fazla bir süredir şiddetli yağışlar vardı.
After the heavy rains, the river overflowed its banks.
- Sağanak yağışlardan sonra nehir yatağından taştı.
It'll stop snowing sooner or later.
- Er ya da geç kar yağışı duracak.
It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağışı devam etti.
You can stay here till the snow stops.
- Kar yağışı durana kadar, burada kalabilirsiniz.
It stopped snowing an hour ago.
- Bir saat önce kar yağışı durdu.
The leaves are fresh after a rainfall.
- Yapraklar yağıştan sonra taze.
Following the heavy rainfall, there was a big flood.
- Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
Oil and water don't blend.
- Su ve yağ birbirine karışmaz.
4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.
- 4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.
I don't like a fat diet.
- Yağlı bir diyeti sevmiyorum.
The body converts extra calories into fat.
- Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
The machine was clogged with grease.
- Makine, yağdan tıkanmış.
Imitation is the sincerest form of flattery.
- Taklit en samimi yağcılık biçimidir.
Flattery won't get you anything.
- Yağcılık sana hiçbir şey getirmeyecek.
I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop.
- Yoğun yağış bütün trenlerin durmasına sebep olduğu için bir taksiye binmek zorunda kaldım.
The dam burst owing to the heavy rain.
- Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.
Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.
- Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.