He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
The book is now ready for publication.
- Kitap şimdi yayın için hazır.
We broadcast news on the hour.
- Saat başı haber yayınlıyoruz.
That TV station broadcasts only movies.
- O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
I want to go into sports broadcasting.
- Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
The rebels have captured the broadcasting station.
- Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
A revised edition of the encyclopedia was published.
- Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.
Haven't you got a cheaper edition?
- Daha ucuz bir yayınınız var mı?
Dan ordered two books from the publishing house.
- Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.
That publishing company is in the black.
- O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
That TV station is on the air 24 hours a day.
- O TV istasyonu günde 24 saat yayında.
The radio station came back on the air shortly after the storm.
- Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.
The journalists who write for this publisher are not impartial.
- Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.
- Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti.