The business contract ran out last month.
- İş sözleşmesi geçen ay bitti.
She had a work contract.
- Bir iş sözleşmesine sahipti.
Tom has broken our engagement.
- Tom sözleşmemizi bozdu.
I have a previous engagement.
- Bir önceki sözleşmem var.
No ambiguities are allowed in a contract.
- Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez.
The details of the agreement are set forth in the contract.
- Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.
Tom nodded his agreement.
- Tom sözleşmesini başı ile onayladı.
Did you make a formal agreement with him?
- Onunla resmi bir sözleşme yaptın mı?
I don't censor their articles.
- Onların sözleşmelerini sansürlemem.
Are you going to renew your lease when it expires?
- Kira sözleşmesi bittiği zaman onu yenileyecek misin?
Didn't you sign a lease?
- Bir kira sözleşmesi imzaladınız mı?
Bush respects the Geneva Convention.
- Bush Cenevre Sözleşmesine saygı duyuyor.
Is Mexico a signatory to the Geneva Convention?
- Meksika, Cenevre Sözleşmesi'nde imza sahibi mi?