Get me a chair, please.
- Lütfen bana bir sandalye al.
Could you move the chair a bit?
- Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
You're sitting in my seat.
- Benim sandalyemde oturuyorsun.
Are there enough chairs to seat 12 people?
- On iki kişinin oturması için yeterince sandalye var mı?
Did you see grandpa's wheelchair?
- Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?
In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around.
- Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı.
Electric chair was invented by a dentist.
- Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi.
Electric chair was invented by a dentist.
- Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi.