see expansion, 5

listen to the pronunciation of see expansion, 5
İngilizce - Türkçe

see expansion, 5 teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

expand
genişlemek
expand
{f} büyümek
expand
açındırmak
expand
genişletme

Genişletmek için yer yok. - There's no room to expand.

Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir. - Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.

expand
genleşmek
expand
pirinç
expand
kabarmak
expand
genişle

Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır. - University education is designed to expand your knowledge.

Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz. - With work, we can expand our markets.

expand
büyütmek

Tom işini büyütmek istedi. - Tom wanted to expand his business.

expand
genleşmek (fizik)genişletmek, büyümek (genel anlamda )

He expands his business everyyear.

expand
genişlet

Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var. - In this way, the students of the University have the opportunity to expand their cultural horizons.

Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz. - With work, we can expand our markets.

expand
genişletmek;genişlemek
expand
(Avrupa Birliği) genişle(t)mek, büyü(t)mek
expand
(Tekstil) açmak, yaymak, genişletmek
expand
(fiil) şişirmek, büyütmek, genişletmek, açmak, yayılmak, genişlemek, şişmek, açılmak, gelişmek, büyümek, dönüşmek
expand
açıl/genişle/genişlet
expand
{f} dönüşmek
expand
{f} genişletmek; genişlemek; büyütmek; büyümek
expand
{f} fiz. genleşmek; genleştirmek
İngilizce - İngilizce
expand