Greetings from Brazil!
- Brezilya'dan selamlar!
Greetings from Cornwall!
- Cornwall'dan selamlar!
In case you see him, give him my regards.
- Onu görürsen, ona selamlarımı ilet.
Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection.
- Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.
Please say hello to your wife.
- Lütfen karına selam söyle.
Please say hello to Tom for me.
- Lütfen Tom'a benim için selam söyle.
Please give my regards to your father.
- Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
My father gives you his regards.
- Babam sana selamını söyledi.
In case you see him, give him my regards.
- Onu görürsen, ona selamlarımı ilet.
My father gives you his regards.
- Babam sana selamını söyledi.
I don't salute their flag.
- Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.
I don't salute your flag.
- Bayrağınızı selamlamam.
The president saluted the public.
- Devlet başkanı halkı selamladı.
I'm not saluting your flag.
- Bayrağınızı selamlamıyorum.