Beş çarpı iki ona eşittir.
- Five times two equals ten.
Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom has been struck by lightning three times.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
- I think it's time for me to say goodbye.
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
- There were no railroads in Japan at that time.
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
- I haven't seen anything of him for some time.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
- They have lived here for a long time.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
- Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
- I had a good time last evening.
Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak.
- He will be talking with his family at this time tomorrow.
Ne zaman geri döneceksin?
- What time will you be back?
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
- Imagine that you had a time machine.