Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir.
- This house is about the same size as Peter's.
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı?
- Do you have these shoes in my size?
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
- Tom doesn't know what Mary's shoe size is.
Tom'un bel ölçüsünün ne olduğunu düşünüyorsun?
- What do you think Tom's waist size is?
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
- They are manufactured in various sizes.
Bu elbise, üç ebatta gelir.
- This dress comes in three sizes.
Tom'un ayakkabı numarası nedir?
- What's Tom's shoe size?
Kaç numara kask giyiyorsun?
- What size helmet do you wear?
Durumu değerlendirdi ve derhal harekete geçti.
- He sized up the situation and acted immediately.
Elinizdeki tüm boyutlar bunlar mı?
- Are these all the sizes you have?
Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
- Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
Bundan başka boyutlarda var mı?
- Do you have this in other sizes?
Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.
- They are made in a variety of sizes.
Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı?
- Do you have these shoes in my size?
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Halının büyüklüğü 120'ye 160 santimetredir.
- The size of the carpet is 120 by 160 centimeters.
Tom yirmi yaşındayken giydiği aynı beden pantolonu hâlâ giyebiliyor.
- Tom can still wear the same size jeans he did when he was twenty years old.
I don't think we have the red one in your size.
A badly-sized pair of shoes.
Sorry it took me so long to write to you.
- Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.
What to do is up to you.
- Ne yapılacağı size kalmış.
I'm very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size çok minnettarım.
That's for you to decide.
- Karar vermek size kalmış.
What can I get you for drinking?
- İçmek için size ne alabilirim?
I'll boil you the potatoes.
- Size patatesleri haşlayacağım.
... would say something about the size of teams as well. ...
... It's dynamic, meaning depending upon the size of ...