From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
- Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.
- Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır.
Schopenhauer defined architecture as frozen music.
- Schopenhauer mimariyi donmuş müzik olarak tanımladı.
The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles).
- Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
Chemical symbols are used to identify chemical elements.
- Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.
The author of the phrase prefers not to be identified.
- Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.
She identified him as the murderer.
- Onu bir katil olarak tanımladı.
The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles).
- Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.
Can you clearly define this word?
- Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?
Curiosity is a defining trait of human beings.
- Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.
He described his own experience.
- O, kendi deneyimini tanımladı.
She described him as handsome.
- O, onu yakışıklı olarak tanımladı.
bu seri (ürünler) önceden tanımlanmıştır.