tanımlar

listen to the pronunciation of tanımlar
Türkçe - İngilizce
definitions

Above all, logic requires precise definitions. - Her şeyden önce, mantık kesin tanımlar gerektirir.

identifies

A passport identifies you as a citizen of a country and allows you to travel to foreign countries. - Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.

tanım
definition

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

We need a clear definition for the concept of human rights. - İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.

tanım
description

The man answered to the description. - Adam tanımlamaya uyuyordu.

Tom certainly fits the description that the police gave us. - Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor.

tanımla
describing
tanım
illustration
tanımla
{f} defined

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

tanım
identification
tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

Chemical symbols are used to identify chemical elements. - Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.

Can you identify that? - Onu tanımlayabilir misin?

tanım
account

Your account of the accident corresponds with the driver's. - Kaza tanımın sürücününkine uyuyor.

tanım
declaration
tanımla
{f} identified

She identified him as the murderer. - Onu bir katil olarak tanımladı.

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles). - Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

tanım
definition, description tarif
tanım
defınıtıon
tanımla
declared
tanımla
characterize
Türkçe - Türkçe

tanımlar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

tanım
Bir varlığa, bir şeye özgü niteliklerin belirtilmesi, bir kelimeyi belirleyen, açıklayan anlam, tarif
Tanım
tarif