the act of approaching or entering; an advance

listen to the pronunciation of the act of approaching or entering; an advance
İngilizce - Türkçe

the act of approaching or entering; an advance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

access
giriş

Onların kütüphaneye giriş izinleri var. - They have access to the library.

Bana kayıtlarına giriş izni verdi. - She gave me access to her records.

access
{i} erişim

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var. - All students have access to the library.

Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım. - Let's stay somewhere with easy airport access.

access
{f} bağlamak
access
{i} bilgisayar sistemine girip bilgi almak izni (bilgisayar)
access
(Politika, Siyaset) katılıma
access
(Dilbilim) edinebilirlik
access
(Kanun) mürur hakkı
access
kulanma hakkı
access
yaklaşım
access
geçit
access
ulaşma

Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür. - It is possible to access the Internet without a wire.

access
{f} eriş

Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım. - Let's stay somewhere with easy airport access.

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var. - All students have access to the library.

access
kullanma hakkı
access
nöbet have access yanına girebilmek
the act of
eyleminin
access
(fiil) bağlamak
access
erişim erişim, erişmek
access
Çoğalma
access
{i} yanaşmak
access
(Avrupa Birliği) giriş, girme,katılma; erişim
İngilizce - İngilizce
access