the feeling that something unexpected has happened

listen to the pronunciation of the feeling that something unexpected has happened
İngilizce - Türkçe

the feeling that something unexpected has happened teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

surprise
sürpriz

O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu. - Great was her surprise when she knew the fact.

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

surprise
şaşkınlık

Mary şaşkınlıkla ona baktı. - Mary stared back at him in surprise.

Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar. - After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.

surprise
şaşkınlık uyandırmak
surprise
hayret uyandırmak
surprise
birini şaşırtmak
surprise
bir yere baskın yapmak
surprise
birini gafil avlamak
surprise
{f} hayret ettirmek
surprise
baskın yapmak
surprise
beklenmedik anda yakalamak
surprise
{i} baskın

Ordumuz kırallığa baskın yaptı. - Our army took the kingdom by surprise.

surprise
{f} oyuna getirmek
surprise
{f} (birine) sürpriz yapmak; (birini) şaşırtmak
surprise
(isim) sürpriz, baskın, hayret, şaşkınlık
surprise
beklenmedik

Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi. - Receiving a gift from you was an unexpected surprise.

Bu beklenmedik bir sürpriz. - This is an unexpected surprise.

surprise
birden karşısına çıkarmak
surprise
surprise package içinden umulmadı
surprise
{i} sürpriz; şaşkınlık; hayret
surprise
{f} sürpriz yapmak

Tom'a sürpriz yapmak istedim. - I wanted to surprise Tom.

Ona sürpriz yapmak istedim. - I wanted to surprise her.

İngilizce - İngilizce
surprise

Imagine my surprise on learning I owed twice as much as I thought I did.

the feeling that something unexpected has happened

    Heceleme

    the feel·ing that some·thing un·ex·pec·ted has happened

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi filîng dhıt sʌmthîng ʌnîkspektîd hız häpınd

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈfēləɴɢ ᴛʜət ˈsəmᴛʜəɴɢ ˌənəkˈspektəd həz ˈhapənd/ /ðiː ˈfiːlɪŋ ðət ˈsʌmθɪŋ ˌʌnɪkˈspɛktɪd həz ˈhæpənd/