Sevgi kızgınlıktan iyidir. Umut korkudan iyidir.
- Love is better than anger. Hope is better than fear.
Kızgınlık, gerekçesinin görülmesini engelledi.
- Anger deprived him of his reason.
Seni kızdırmak istemiyorum.
- I don't wish to anger you.
O artık öfkesini tutamadı.
- He could no longer contain his anger.
Onun sesi öfkeden titriyordu.
- Her voice was quivering with anger.
O, yorumlarıyla bizi sinirlendiriyor.
- She angers us with her remarks.
Sinirden köpürüyorum.
- I'm boiling with anger.
Onun sözleri onu kızdırdı.
- Her words angered him.
Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı.
- His actions greatly angered Mexican leaders.
Kızmak için nedenin yok.
- You have no cause for anger.
You anger too easily.
You need to control your anger.
... all the sadness and frustration and anger and hurt, and then the crowd starts screaming, ...