Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Koum'un ailesi Ukrayna'dan Amerika Birleşik Devletlerine göç ettikten sonra yemek fişlerine güvenmek zorundaydı.
- Koum's family had to rely on food stamps after emigrating from Ukraine to the United States.
Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
- I know you can rely on him for transportation.
Diğer insanların yardımına güvenmemelisiniz.
- You shouldn't rely on other people's help.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
- It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
İlerde ne olmak istiyorsun?
- What do you want to be in the future?
I know I can rely on you.
... more confident in it. ...