to-meet

listen to the pronunciation of to-meet
İngilizce - Türkçe
(Hukuk) buluşmak

Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı. - It was awesome to meet you in real life!

Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli. - Tom is eager to meet Mary again.

toplana
karşılayacak
mete
{f} bölüştürmek
mete
out ile ölçüp vermek veya taksim etmek
mete
mete ölç
mete
{f} out vermek
mete
{f} ölçmek
to meet
(Hukuk) bir araya gelmek
İngilizce - İngilizce
mete
bemeet
to-meet

    Videolar

    ... the Tea Party Room, and, you know, I have, like, four or five meet and greets before ...
    ... meet this criteria. ...